2 Mayıs 2015 Cumartesi

kaçtığın yerde olmasın sakın ?

 İyi insanlar neden hep kaybeder ? Son zamanlarda bir hayli kafamı kurcalayan sorulardan biride şüphesiz bu soru olmuştu.Cevabı hayli üzücü olmakla beraber
aslında bir o kadar da kolay olan bir soru bana kalırsa.
Kalbinin derinliklerinde ki o yüce duygu 
her zerresine kadar doldurmuş bütün boşluklarını kıyamaz bu yüceliği hiçe saymaya.Çünkü kimimizin varlığı insanları sevmekle ve onlara koşulsuz bağlılıkla kutsanmış adeta.Neden o da bu mükemmelliği  etrafına güneş gibi yaymak yerine kaçar ki böylesine  güzelliklerden ne zoru var yani ? Çoğu zaman nankörüz bütün güzellikleri göremeyecek kadar iyiliklere şeytani kötülüklerle karşılık verecek kadar da bir o kadar art niyetli..Kötülükler neden bütün bedenini sarsmış kendine sorsa belki cevabı kaçtığı yerlerdedir ? Aynen bence de cevabı  ilk kaçtığı yerdedir  ha gayret uğraşsa bulacak.Kim bilir belki de buldu .(iyiliğe bırak iyilikle karşılık bulmayı istemeyi kalsın diyoruz yeter ki bir kötülük görmeyelim.Kimi zaman oluyor ki yaptığımız her şey elimize yüzümüze mi bulaşıyor yoksa darma duman edilipte bize geri mi sunuluyor bilemiyoruz. Kesinlikle şunu biliyorum ki sadakat arıyoruz evet genellikle bunu arıyoruz ilişkilerimizde fakat arayıpta bulamıyoruz.) (sadakat:içten bağlılık,güçlü dostluk)